Su çiçeği virüsünün (Varicella Zoster) vücutta yıllarca uyku halinde kalıp ilerleyen yaşla birlikte yeniden aktifleşmesi sonucu ortaya çıkan zona, hem şiddetli ağrı hem de ciddi komplikasyonlarla seyreden önemli bir enfeksiyon hastalığı. Uzmanlara göre toplumda sık görülmesine rağmen ciddiyeti çoğu zaman hafife alınıyor.
Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, zona ile ilgili son bilimsel verilere dikkat çekerek hem hastalığın özelliklerini hem de tedavi ve korunma yöntemlerini anlattı.
Zona, halk arasında “gece yanığı” olarak biliniyor. Su çiçeği virüsünü çocuklukta geçiren hemen herkes, virüsü ömür boyu sinir köklerinde taşımaya devam ediyor. Bağışıklığın yaşla zayıflaması, stres, kronik hastalıklar gibi nedenlerle virüs yeniden aktifleştiğinde deri boyunca şerit şeklinde ağrılı kabarcıklar oluşturuyor.
Uzmanlara göre zona tedavisinde zamanlama çok kritik. İlk 72 saatte tedaviye başlanması, hem şikayetleri azaltıyor hem de uzun süreli sinir ağrısı riskini düşürüyor.
Tedavi yaklaşımları:
Ancak uzmanlara göre zona ile mücadelede asıl kritik nokta korunma, çünkü tedavi edilse bile hastalık çok ağrılı seyrediyor ve kalıcı sinir hasarı bırakabiliyor.
Profesör Dr. Esin Davutoğlu Şenol, bu hastalık hakkında son günlerde bilim dünyasında geniş yankı uyandıran çalışmayı kamuoyuyla paylaşarak “Zona aşısının yalnızca koruyucu değil, tedavi edici potansiyeli de var” dedi.
Zona aşısı halihazırda hastalığın gelişmesini yüzde 90’dan fazla önlediğine değinen Prof. Dr. Davutoğlu Şenol, yapılan son bilimsel çalışmaların, zona aşısının bunun çok ötesinde bir etkiye sahip olabileceğini gösterdiğini belirtti.
Stanford Üniversitesi’nin analiz ettiği ve İngiltere’nin Galler bölgesindeki ulusal zona aşılama programını temel alan araştırmayı değerlendiren Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, çalışmanın bilim dünyasında “doğal randomize kontrollü çalışma” olarak nitelendirilmesinin nedenini şu şekilde açıkladı:
“Program gereği 79 yaşına kadar olan herkes aşılanabiliyor, ancak 80 yaşını dolduranlar aşı programının dışında kalıyordu. Yani aralarında yalnızca birkaç haftalık yaş farkı bulunan iki büyük topluluk, biri aşılı biri aşısız olarak doğal biçimde ayrılmıştı. Bu durum, araştırmacılara neredeyse aynı özelliklere sahip iki yaş grubunu tam 9 yıl boyunca karşılaştırma imkanı verdi. Böylece klasik epidemiyolojik yöntemlerin ötesine geçen, güçlü nedensel çıkarımlar yapmaya elverişli, son derece anlamlı ve yüksek kanıt değerine sahip bir analiz ortaya çıktı.”

Araştırmanın 9 yıllık sonuçlarına göre;
Prof. Dr. Davutoğlu Şenol, çalışmanın önemini şu şekilde değerlendiriyor:

Bu bulguların elde edildiği dönemde yalnızca canlı zoster aşısı kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Davutoğlu Şenol, bu nedenle çalışmanın aşı etkinliği açısından yüksek bilimsel kanıt değeri taşıdığına dikkat çekti. Şenol, araştırmacıların enfeksiyonlar ile demans arasındaki biyolojik bağlantının giderek güçlendiğini de vurguladığını belirterek “Demans ile enfeksiyonlar arasındaki ilişki artık yalnızca teorik değil. Su çiçeği virüsünün sinir sisteminde kalıcı izler bırakabildiğini biliyoruz. Bu nedenle zona aşısı, yaşlılığın sağlık risklerini azaltmak için elimizdeki en güçlü araçlardan biri” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, hem bu bilimsel veriler hem de toplum sağlığı açısından atılması gereken adımı net şekilde ifade ederek “Zona çok ağrılı bir hastalık. Aşıyla zaten yüzde 90’ın üzerinde korunma sağlanıyor. Ama artık biliyoruz ki, etkisi bununla sınırlı değil; demansı önleme ve ilerleyişini yavaşlatma potansiyeli var. Bu nedenle zona aşısı, ulusal yaşlanma programlarının ayrılmaz bir parçası olmalı ve kesinlikle ücretsiz sunulmalı” dedi.
GÜNDEM
5 gün önceSAĞLIK
6 gün önceSAĞLIK
6 gün önceGÜNDEM
6 gün önceSPOR
7 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
13 Aralık 2025
1
Bu maddeler kilo vermeyi engelliyor
632 kez okundu
2
Patates kızartmasında büyük tehlike
218 kez okundu
3
Dikkat! Cinsel yolla bulaşıyor
160 kez okundu
4
‘Sonsuz kimyasal’ alarmı: Bebek ölümlerinde riski artırıyor
113 kez okundu
5
Uyku apnesine düşük maliyetli çözüm: Atakları azaltıyor
94 kez okundu